bu konuya 9 yanıt verildi

[ebarah]

İstanbul Tıp Fakültesi’nde çarşaf krizi

18 Mart 2011 Cuma
İstanbul Tıp Fakültesi’nde salı günü iki kız öğrenci derse çarşafla geldi. Öğretim üyeleri tutanak tuttu ve nasıl davranacaklarını dekana sordu. Ertesi gün çarşaflı sayısı üçe çıktı
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde geçtiğimiz salı günü iki, çarşamba günü de üç kız öğrenci derse çarşafla girdi. Öğrenciler hakkında tutunak tutulurken, öğretim üyeleri arasında bu durum gerginliğe neden oldu. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Bilgin Saydam’la görüşen öğretim üyeleri, nasıl davranacaklarını sordu.
İstanbul Tıp Fakültesi’nde “Çocuk Kliniği” dersine geçtiğimiz salı günü iki kız öğrenci çarşafla geldi. Öğrencilere, kılık kıyafet kanunu ve yönetmelikler hatırlatıldı. Ancak kızlar dersten çıkmayacaklarını söyledi. Bunun üzerine gerginliğin tırmanmaması ve ara vermemek için öğretim üyesi derse devam etti. Daha sonra da durumu dekanlığa tutanakla bildirdi. Ertesi gün çarşafla derse gelen kızların sayısı üç oldu. Bu kez Dekanlığın uyarısı üzerine çarşaf giyen bazı öğrencilerin fotoğrafı da çekilerek tutanağa eklendi.
Tıp Fakültesi öğretim üyeleri olayın ardından benzer bir durumla karşı karşıya kaldıkları takdirde nasıl davranmaları gerektiği konusunda Fakülte Dekanı Prof. Dr. Mehmet Bilgin Saydam ile bir görüşme yaptı.

Soruşturma başlatıldı
Yaşanan çarşaf gerginliğini doğrulayan Dekan Prof. Dr. Saydam, konuyla ilgili olarak soruşturma başlatıldığını belirterek, şunları söyledi:
“Birkaç öğrenci derse çarşafla girme teşebbüsünde bulunmuş. Kılık kıyafet mevzuatına uygun olarak gerekli soruşturma başlatılacaktır. Gerekli tutanaklar tutuldu. Olay hakkında gerekenin yapılması için inceleme başlatıyoruz.”
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü yetkilileri ise olayın kendilerine intikal etmediğini belirterek dekanlıktan gerekli bilginin alınıp incelemenin yapılacağını kaydetti.
*********************************************************


Bunun, ne dinle ne de kılık kıyafet özgürlüğüyle alakası var! Kullanılıyorlar, yokluyorlar, alıştırmak istiyorlar...Ama başaramayacaklar. Örtüleri gibi karartamayacaklar Türkiye'yi.

[_RomantizmA_]

ve seçim zamanı derslere çarşafla girmeyi akıl ediyorlar nedense... Öyle ya birileri siyasi shovda baya geri kaldı ve yıllarca her seçim öncesi "dindar" halkımızın karnını da doyuran, zihnini açan, dünya devleti olmasını sağlayan yegane yaprağımıza başörtüsü ve çarşafımıza sarılmamız lazım geliyor...

Birileri halka aptal deyince eleştiriliyor ama yıllarca kendileri halkı aptal yerine koyup pek ala işlerini yürütüyorlar ve kimsenin sesi çıkmıyor...

Artık kaldırılmasına gerek duyulmayan YÖK başkanımız bu tarz olayların tutanakla belirtilmesini istemişti, artık yapılacak olanı da görürüz... güzelce bir gerginlik yaratılır, hayatın sex ve içkiden ibaret olmadığının farkında olan kabinemizin güzide ağlağı çıkar güzelce sömürüsünü yapar... Seçim yaklaştı kozlar yine aynı... Durmak yok sömürmeye devam!


Ha halk eğer rağbet etmezse bu kez, kesin solcuların işi, ergenekon olayları tırmandırmak için tertipledi der ve çıkarız... İnanırız hem, çünkü biz Türkiyeyiz büyük düşünürüz, beyni elinden alınan sorgulamadan yoksun beyinlerimizle verileni düşünür dururuz...

Bu mesaj _RomantizmA_ tarafından düzenlendi. Düzenleme zamanı: 18.03.2011 - 20:20

[dokuzharf]

Örtüleri gibi karartamayacaklar Türkiye'yi.

Açık giyseler modernlik, kapalı olsalar Türkiye karartılmayacak, izin vermeyiz.
Seçim zamanı geldi diye öyle giyindilerse okuldan külliyen atacaksın o kişileri.
Ama sırf bu insanlar yüzünden diğer gerçekten kapanan insanlara ne olacak.
Derdiniz Türkiye karartılmasın. Öyle ya herkes çıplak olsun modernlik gelsin.
Kapalıların canı cehenneme..

[BucuK]

affınıza sığınarak söylüyorum affetmezseniz de çok da tın daaaa

amacına uygun giyinenleri de mağdur duruma düşürüyor bu ...lar, hep söylenen bahane var ya işte gerçek hali ve tam karşılığı bu, bu yapılanlarla siyasi simge oluyor, birileri siyasi amaçlı kullanıyor, kim olduğu da belli değil yapanların,

daaaaaa

o ötrüleri de bu olaydan yolaçıkıp, tamamen, ülkeyi karartıyor diye nitelendirmekte örümcek kafalılıktır, bunu yapıp kendilerini aydın sananlar da o siyahtan daha siyah içerisindedirler. hangi devirde yaşıyoruz azizim

[pac]

anamuhalefet çarşaf açılımı yapmıştı demi

[ebarah]

Siz, bu kara örtü ile okula girenlerin, örtülerinin arkasındakileri görmemekte ısrar ediyorsunuz. O arkadakilerin kara kara örtüleri yok. O, beyinleri kara arkadakilerin temsilcileridir bu türler. O arkadakiler, kullanırlar, nabız yoklarlar, alıştırırlar.


Kara çarşafın içindeki beyinden aydınlık çıkmaz. Çünkü o kara örtünün içindekinin değildir taşıdığı beyin. Onun beyni kendisine ait değildir.


Buradan yola çıkarak, çıplaklık=modernlik yükünü bana yüklemeyiniz, siz taşıyınız.


Hırsız AKP hükümetinin, okullardaki bu tür olaylardan söylediklerine, uygulamalarına bakınız. Kukla Milli Eğitim Bakanının, kukla YÖK başkanının uygulamalarına bakınız. Bakınız, anlayınız ondan sonra "hangi devirde yaşadığımıza" karar veriniz.

[WaLe]

Tıp fakültesinde okuma potansiyeli olanların kıyafetlerine bakılarak eğitim haklarının ellerinden alınması hangi çağdaş zihniyetin ürünüdür ki...



Bu kim biliyormusunuz... Bilmiyorsanız başındaki kippasıyla sakal şekli ile kimliği hakkında bir fikir veriyordur..

Nobel ödüllü ünlü bilim adamı Robert J. Aumann.. Şu an Kudüs İbrani Üniversitesinde ders veriyor.

Kudüs İbrani Üniversitesi demişken yahudilik tarihindeki önemi için vikipedia ya sormanız yeterli. ve kaç nobel ödülü kazanmış mezunu var bi bakıverin. Sonra bizim ye kürküm ye zihniyetindeki modern çağdaş üniversitelerimize bi bakın mesela tarihi 1900 lülerin başına dayanan İstanbul Üniversitesi kaç nobel ödülü kazanan bilim adamı yetiştirmiş.

Sizin çağdaşlık diye yutturdunuz örümcek kafalılığın dik alası kardeşim.

Öz Vatanında Garipsin, Öz Vatanında Parya" NFK

[Can Ka No Rey]

İsrail'de yarım yüzyıldan beri kipa tartışmalarıyla; yolsuzlukların, hırsızlıkların, haksızlıkların, yoksulluğun, ekonomik sorunların, eğitimsizliğin üzeri örtülüyor muymuş ? Tecavüze uğrayan kadınları suçlayan dini bütün profesörler de var mıymış ?


Ayrıca at sırtında savaş meydanlarında gezen, kurultaylarda kağanın yanına oturup, millete buyruk veren, mitolojik efsanelerde Tanrı ile bir tutulan Türk kadınını Arabın karaçarşafına hapseden zihniyetin de muhafazakarlığına tüküreyim. Neyi muhafaza ediyorsunuz siz ? Din sandığınız Arap kültürünü ve yaşayış tarzını mı ? Tipini dürttüklerim; cehaletin, kadına ikinci sınıf insan muamelesi yapmanın, üzerine karaçarşaf giydirip toplumdan soyutlamanın, yobazlığın adı ne zamandan beri muhafazakarlık oldu ? Dünyanın hangi ülkesinde var böyle bir muhafazakarlık anlayışı ? Avrupa'nın muhafazakarları, çocuğunu en iyi, en kaliteli okullarda okutup, en iyi terbiyeyle yetiştirir. Zaten ailede ana ve baba da dahil olmak üzere hep böyledir. İçlerinde bir tek cahil yoktur. Filmlerde falan görmüşsünüzdür nasıl bir muhafazakar aile profili çizildiğini. Saygın, dindar bir aile, soyluluk, geleneklere bağlılık, modern bir yaşam, eğitimli, terbiyeli çocuklar. Bir bunlara bakın, bir de bizimkilere ? Biz de kafaya türban geçirip AKP'ye oy verdin mi tamamdır. Al sana muhafazakar demokrat.

[ebarah]

Sevgili Wale, kritik soru şudur: Neden şimdi, neden kara çarşaf?

[suheda]

Yıl 1967 yer Ankara üniversitesi,kürsüde profesör Neşet Çağatay tam derse başlayacağı sırada gözüne öğrenciler arasında başı örtülü bir kız öğrenci takılır..
Ve tarihe damga vuran bir söz sarf eder bu sözüyle birlikte ilk ayaklanmanın ilk eylemin önünüde açmış olur..

“Hey sen... Sen... Başörtülü kız..Ya başını aç ya sınıfı terket”

Bugünün bakanlarından Ali Babacan'ın halasıdır o sözlere muhattap olan Hatice Babacan.
Üzerinde 40 yılı aşkın bir zaman geçmiş olmasına rağmen hala başörtüsü konusunda bir arpa boyu yol gidilememiş olması düşündürücüdür elbette..
Örtünmenin kişisel hak ve özgürlük olduğunu savunmak "gerici" yaftası yemenin en kolay yollarından biri ülkemizde..
Saçını göstermekle kendini aydın ve ilerici olarak görmek yıllardır değişmeyen siyasi modamız..
Hangi çağda olursa olsun hala insanların kafasının içindekileri değilde dışındakileri yargılayıp yorumlayan ucuz zihniyetlere ne kadarda gelişmiş ve modernsin deyip gülesim geliyor..
Dünyayı beş para etmez siyasi ideolojisinin ekseni etrafında döndüğünü sananlarla bazı değer yargılarını çıkar amacı olarak görenlerden arınmadığımız sürece biz çok daha Neşet Çağatay ve Hatice Babacanlar görürüz gibime geliyor..